Yalnızlığımın Anatomisi

Yalnızlığımın Anatomisi

Yusuf Solmaz

17,13 €
IVA incluido
Disponible
Editorial:
Yusuf Solmaz
Año de edición:
2025
ISBN:
9798230546276
17,13 €
IVA incluido
Disponible
Añadir a favoritos

Kamyonun karayolundaki teker sesleri kulağıma dolarken bir an doğru söylediğini düşündüm. Ben batmakta olan güneşe bakarken o şöyle devam etti:--Psikolog olduğun için bunları biliyor olman gerekir dostum. Mesela boşluktan düşme, tehlikeden kurtulmayı isteyip kurtulamama, koşmak isterken düşüp kalma, kalkmak isterken yürüyememe, ne kadar kaçarsan kaç olduğun yerden uzaklaşamama, yakalanacağım duygusundan bir türlü kurtulamama... Daha bir sürü ortak rüyalarımız var. Beyaz at, köpek, hatta kuş, yılan bile emin ol ortak rüyalarımız arasında. Bunlarda doğru sözlerdi ama nedense duyduklarım zihnimi altüst ediyordu. Ağır stres altında doğru düşünemediğimi bir kez daha belirttikten sonra Öteki,--Benden bile şüphe duymanı, yorgun olmana, yaşadığın tutsaklığın ağırlığına veriyorum, dedi. İnan bana benden başka kimse şu akıl dışı davranışlarına tahammül edemezdi. Buna rağmen beni suçlayıp paspas gibi ezip geçmeye devam ediyorsun. Neyse... İyi dostlar yeri gelir paspas olmaya da ses çıkarmaz, yeter ki gönüller bir olsun. Bu sözler de kaygılarımı gidermeye yetmedi. Düşündükçe içimdeki şüphe artıyordu. Öteki, insanları kandırma konusunda usta biriydi. İnanmadığı şeyleri inanıyormuş gibi anlatmak onun gibi birisi için küçük bir oyun sayılırdı. Bugüne kadar buna benzer pek çok yanlışını yakalamıştım. Belki de duygusal anlamda düştüğüm yeri bildiğinden, zayıf anımdan faydalanarak beni daha çok ezmek istiyordu. Nasıl olmuştu da böylesine kötü bir zamanda, Öteki gibi bir hain imdadıma yetişmişti. Bu işte melek görünüşlü bir şeytanın parmağı olmadığını nereden anlayacaktım? Benim gibi biri kurtarıcı beklerse yardıma koşan melek değil, ancak şeytan olabilir. İnsanın kurdu insandır diye boşuna denmiyor. Bu duyguların korkunçluğu altında, hayatımı kurtardığını düşündüğüm Öteki’ne, belli etmemeye çalışarak, inanamayan gözlerle bir daha baktım. Kamyonu gazlarken bir dost gibi davranmayı sürdürüyordu. Yardımıma neden koştuğu hakkındaki açıklama aslında şüphelerimi dağıtacak kadar güçlüydü fakat, bir türlü duyduklarıma inanamıyordum. Daha önce böyle bir şey hiç başıma gelmemişti. Geçmişteki bazı olayları hatırlatmam üzerine,- Yapma dostum, dedi tekrar. Sesi titriyordu, sanki biraz daha konuşsa ağlayacaktı. Mutsuz bakışları karayolunu izlerken, - Ne yapayım söyler misin? diye sordu. Daha ne yapayım, hayatını kurtarıyorum yine yaranamıyorum. Bugüne kadar bana hiç güvenmedin. Dost olduğumuzu göstermeye çalışırken beni kendine düşman belledin. Gerçekten dostluk nedir bilmiyorsun, duvar gibisin. Bütün iyilikler bu duvara çarpıp tuz buz oluyor. Beni anlaman için sürekli konuşuyorum, ama sesim boşlukta, aramıza gerdiğin buz gibi duvarlara çarpıyor. Ne yaparsam yapayım bir türlü sana ulaşamıyorum. O kadar iteledin ki beni, adımı bile Öteki yaptın. İnsan yıllardır yan yana çalıştığı birine bu kadar uzak olur mu? Duyduklarımda haklılık payı yok değildi, ama içimden nedense ona hak vermek gelmiyordu. Hep kızmak, 'Beş para etmezin tekisin!' diye bağırmak istiyordum. İçimde bir ağırlık, bir bıkkınlık vardı. Kimseyle dost, arkadaş, tanış bile olmak istemiyordum. Yorulmuştum yaşadığım hayatın gerçeklerinden.

Artículos relacionados

Otros libros del autor

  • Sevgilime Veda
    Yusuf Solmaz
    Ece’nin ölümüyle ilgili yas sürecini atlatamadığımı düşünen Nihat işin şakasındaydı. Yaşadıklarımı bilen biri olsun istediğim için, Ece’nin mezarı başında bulduğum gözlüğü Nihat’a göstermek istiyordum. Bu kararı verdiğim gün gözlüğü koyduğum yerde bulamadım. Saatlerce nereye koymuş olabileceğimi düşündüm. Bu kadar önemli bir eşyanın yerini unutmam olacak şey değildi. Gözlüğü bu...
    Disponible

    24,42 €

  • Umut Yolu
    Yusuf Solmaz
    Neler konuşulacağını merakla beklerken araya birden reklamlar girdi. Bir saat boyunca aralıksız reklamları izledi. Sabah yaklaşırken gözleri yeniden ekrana kilitlendi. Anlamsız bir sessizlik içinde aralıklarla reklamlara bakıyordu. Reklamların birazdan biteceğini, haberlerin başlayacağını sanıyordu ama yanılıyordu. Reklamlar durmaksızın devam ediyordu. Yiyecek, içecek, giysi, m...
    Disponible

    16,08 €

  • Okumuş Kardeşler
    Yusuf Solmaz
    Hâlâ duyduklarıma inanamıyordum. Olanlar gerçek değil, şaka gibi geliyordu. Gerçekten de bu yaşıma kadar, binlerce kişinin ölümünden sorumlu terör liderlerinin dahi idam edilmediğine tanık olmuştum. Allah için kafa kesenler dahil, en ağır suçları işleyenler bile bir süre sonra serbest kalıyordu. İçim kuşkuyla dolu olduğu için,-İdamımı isteyen mahkeme kararını görebilir miyim? d...
    Disponible

    18,16 €

  • Kedi Adamlar
    Yusuf Solmaz
    Koridora çıkıp,-Yardım edin, kimse yok mu? diye bağırmaya başladım.Sesimin olanca gücüyle bağırıyordum ama çığlıklarım duyulmuyordu. Sanki karanlık bir kuyuya atılmıştım. Alt kata indiğimde resepsiyon çalışanı, yeni gelen müşteriyle ilgileniyordu. Ziyaretçi koltuklarının olduğu bölümde adamın biri kadın satmakla meşguldü. Satılık etleri iyice görünüp iştah kabartsın diye açık k...
    Disponible

    13,04 €

  • Paramparça Aşkımız
    Yusuf Solmaz
    Karanlığın çökmesine az bir zaman kalmıştı. Bulutlu, nemli, ihanetle yüklü hava, yaklaşan karanlığı daha çok hissettiriyordu.Evle birahane arasında ne tarafa gideceğine karar veremeyen Ahat, yol ayrımına gelince durdu. Kafayı dağıtmak için acaba birahaneye gidip iki bira içse miydi? Gün boyu olanlardan dolayı canı o kadar sıkkındı ki, yaşadığı kâbusları unutmak istiyordu. Bu ka...
    Disponible

    21,24 €

  • 12 Öfkeli Öğretmen
    Yusuf Solmaz
    Hiç unutmuyordu, bir keresinde kamyonda arıza meydana geldiğinden tamirciden çıkamamıştı. Günlerce arabanın içinde yatıp kalkmıştı... Beli ağrıyınca ucuz bir otele gitmiş, otelin salonundaki televizyondan Selim Pirselimoğlu’nun Rıza adındaki filmini izlemişti. Filme bakınca o kadar şaşırmıştı ki. Sanki kendisini izliyordu. Rıza karakteriyle arasındaki tek fark, ayrıldığı eşiyle...
    Disponible

    21,31 €