Umut Yolu

Umut Yolu

Yusuf Solmaz

16,08 €
IVA incluido
Disponible
Editorial:
Yusuf Solmaz
Año de edición:
2025
ISBN:
9798231602971
16,08 €
IVA incluido
Disponible
Añadir a favoritos

Neler konuşulacağını merakla beklerken araya birden reklamlar girdi. Bir saat boyunca aralıksız reklamları izledi. Sabah yaklaşırken gözleri yeniden ekrana kilitlendi. Anlamsız bir sessizlik içinde aralıklarla reklamlara bakıyordu. Reklamların birazdan biteceğini, haberlerin başlayacağını sanıyordu ama yanılıyordu. Reklamlar durmaksızın devam ediyordu. Yiyecek, içecek, giysi, mutfak ve mobilya konulu reklamlar bittikten sonra bakanlıklara ait reklamlar başladı. Sağlık, eğitim, emniyet ve ordu başta olmak üzere bütün kurumların mükemmel olduğu, liyakatten ödün verilmediği anlatılıyordu. Oysa gerçekte bütün kurumlar çökmüştü. Daha geçenlerde, gecelik konaklama ücreti iki emekli maaşına denk gelen bir otelde yangın çıkmış, gerekli önlemler zamanında alınmadığından seksen kişi yanarak can vermişti. İşçi güvenliğinden, güvenli çalışma ortamlarından söz edilemediği gibi turistik otellerde bile can güvenliği yoktu. Hastanelerde randevu bulmak aylar sürüyordu. Dolandırıcılar, katiller sosyal medya dahil ülkenin her yerinde rahatça at koşturuyordu. Oysa ekranda gülen doktorlar, şifa bulan hastalar, pırıl pırıl hastaneler vardı. Gerçekteyse insanlar saatlerce acil servis kapılarında bekliyor, özel hastaneler ve doktorlar her türlü dolandırıcılığı yaparak devletten hak etmedikleri paraları alıyorlardı. Hatta yeni doğan bebekleri öldürerek hastane gelirlerini artıran doktorların varlığı gazetelere, internet sitelerine haber olmuş, çok sayıda doktor, hemşire tutuklanarak hapse atılmış, çetenin başı olduğu söylenen bir doktor hapishanede davası görülürken intihar etmişti. Kanser hastaları zamanında ameliyat olamıyor, milletvekilleri, iş adamları ve zenginler daha iyi sağlık hizmeti için yurt dışına giderken, yoksullar sürünüyordu. Ekrana yansıyan bir diğer reklamsa çevreyle ilgiliydi. Bir kadın sesi, 'Yeşil Devrim Başladı! Milyonlarca ağaç dikimi yapıldı. Bu ülke, bu ormanlar bizim!' diye bağırıyordu. Oysa Nasuh, kendi mahallesindeki tek parkın geçen ay apartman inşaatı için yıkıldığını, kilometrelerce ormanlık alanların şirket çıkarları için katledildiğini, meralara, ovalara, en verimli tarım arazilerine termik santraller yapıldığını, olan santrallerin filtresiz çalıştığını, asit yağmuru altındaki bitki örtüsünün can çekiştiğini biliyordu. Reklamda çocuklar çimenlerde koşuyor, aileler huzur içinde piknik yapıyordu. Gerçekteyse şehirler nefes alamaz hale gelmiş, bağlar, bahçeler, ağaçlar yok olmuş, her yer beton yığınına dönüşmüştü. Su, toprak ve hava kirliliği had safhaya ulaşmıştı. Fabrikalar ve termik santraller atıklarını arıtmadan su kanallarına boşaltıyordu. Hava kirliliği nedeniyle ülkenin pek çok bölgesinde akciğer hastalıklarında artış olmuştu. Kısa sürede daha fazla kazanmaya çalışan şirketler, masraf yapmamak için çevreyi koruyacak önlemleri almaktan kaçınıyor, yetkililerse bu şirketlerin her türlü zararlı faaliyetine göz yumuyor, bütün bunlar yetmezmiş gibi ülkenin canına ot tıkayan bu oligarkları vergi aflarıyla, para transferleriyle destekliyordu. Nasıl yeşil bir çevrede yaşandığı yalanlarıyla dolu reklam bittikten sonra, bu kez eğitim sistemine övgüler yağdıran reklam başladı. Çocukların tabletlerle ders işlediği, laboratuvarlarda deneyler yaptığı gösteriliyordu. Oysa din temelli eğitime geçilmiş, bilimsel konular, dini konuların gerisine itilmişti. Kul bilincini geliştirmek için öncelikle din eğitimlerine önem veriliyordu. Devlet okullarının hiçbirinde laboratuvar, kütüphane gibi ortamlar kalmamıştı. Öğrenciler derme çatma okullarda, kaloriferleri yanmayan, temizliği yapılamayan sınıflarda ders yapıyor, çok pis tuvaletlere girip çıkıyorlardı. Tek adamın sarayında her gün yü

Artículos relacionados

Otros libros del autor

  • Sevgilime Veda
    Yusuf Solmaz
    Ece’nin ölümüyle ilgili yas sürecini atlatamadığımı düşünen Nihat işin şakasındaydı. Yaşadıklarımı bilen biri olsun istediğim için, Ece’nin mezarı başında bulduğum gözlüğü Nihat’a göstermek istiyordum. Bu kararı verdiğim gün gözlüğü koyduğum yerde bulamadım. Saatlerce nereye koymuş olabileceğimi düşündüm. Bu kadar önemli bir eşyanın yerini unutmam olacak şey değildi. Gözlüğü bu...
    Disponible

    24,42 €

  • Yalnızlığımın Anatomisi
    Yusuf Solmaz
    Kamyonun karayolundaki teker sesleri kulağıma dolarken bir an doğru söylediğini düşündüm. Ben batmakta olan güneşe bakarken o şöyle devam etti:--Psikolog olduğun için bunları biliyor olman gerekir dostum. Mesela boşluktan düşme, tehlikeden kurtulmayı isteyip kurtulamama, koşmak isterken düşüp kalma, kalkmak isterken yürüyememe, ne kadar kaçarsan kaç olduğun yerden uzaklaşamama,...
    Disponible

    17,13 €

  • Okumuş Kardeşler
    Yusuf Solmaz
    Hâlâ duyduklarıma inanamıyordum. Olanlar gerçek değil, şaka gibi geliyordu. Gerçekten de bu yaşıma kadar, binlerce kişinin ölümünden sorumlu terör liderlerinin dahi idam edilmediğine tanık olmuştum. Allah için kafa kesenler dahil, en ağır suçları işleyenler bile bir süre sonra serbest kalıyordu. İçim kuşkuyla dolu olduğu için,-İdamımı isteyen mahkeme kararını görebilir miyim? d...
    Disponible

    18,16 €

  • Kedi Adamlar
    Yusuf Solmaz
    Koridora çıkıp,-Yardım edin, kimse yok mu? diye bağırmaya başladım.Sesimin olanca gücüyle bağırıyordum ama çığlıklarım duyulmuyordu. Sanki karanlık bir kuyuya atılmıştım. Alt kata indiğimde resepsiyon çalışanı, yeni gelen müşteriyle ilgileniyordu. Ziyaretçi koltuklarının olduğu bölümde adamın biri kadın satmakla meşguldü. Satılık etleri iyice görünüp iştah kabartsın diye açık k...
    Disponible

    13,04 €

  • Paramparça Aşkımız
    Yusuf Solmaz
    Karanlığın çökmesine az bir zaman kalmıştı. Bulutlu, nemli, ihanetle yüklü hava, yaklaşan karanlığı daha çok hissettiriyordu.Evle birahane arasında ne tarafa gideceğine karar veremeyen Ahat, yol ayrımına gelince durdu. Kafayı dağıtmak için acaba birahaneye gidip iki bira içse miydi? Gün boyu olanlardan dolayı canı o kadar sıkkındı ki, yaşadığı kâbusları unutmak istiyordu. Bu ka...
    Disponible

    21,24 €

  • 12 Öfkeli Öğretmen
    Yusuf Solmaz
    Hiç unutmuyordu, bir keresinde kamyonda arıza meydana geldiğinden tamirciden çıkamamıştı. Günlerce arabanın içinde yatıp kalkmıştı... Beli ağrıyınca ucuz bir otele gitmiş, otelin salonundaki televizyondan Selim Pirselimoğlu’nun Rıza adındaki filmini izlemişti. Filme bakınca o kadar şaşırmıştı ki. Sanki kendisini izliyordu. Rıza karakteriyle arasındaki tek fark, ayrıldığı eşiyle...
    Disponible

    21,31 €